24 Temmuz 2013 Çarşamba

Alanya Kalesi Adam Atacağı

Gezdiğim Tarih: 27-29 Ekim 2012
Kişiler: Ailece
Geçen kurban bayramında bizimkilerle tatile Alanya'ya gittik. Küçük sevimli bir şehir içi otelinde kaldık Diamore idi ismi sanırım. Yerli halk bizim Antalyalı olup tatile Alanya'ya gelmemize oldukça şaşırsalar da yaşayan nüfusun önemli bir çoğunluğunun Avrupa ülkelerinden gelen yabancılardan oluşması beni daha çok şaşırttı. Biz de yazları Kemer'i küçük Ruysa diye adlandırırdık. Onlar sezonluk turistti buradakiler gelip ev alıp iş kurup veya emekliliklerinin tadını çıkaran yerleşik turistler. Her neyse kısaca şehirden bahsedip asıl konu başlığına geçeceğim.
Alanya il olmayı hak edecek kadar büyük gelişmiş güzel bir ilçemiz. Antalya'ya uzaklığı yaklaşık 140km. Bol bol turistik tesis ve otellerin bulunduğu şehir muz meyvesiyle ünlü. Yol kenarlarında muz tezgahlarını görebilirsiniz. Belediyenin nasıl işlediğini tam olarak çözemediğimiz bisikleti kullanımını destekleme ve yaygınlaştırma politikası var. Ana caddelerin kenarlarına bisikletler için ayrılmış yollar ve bisiklet otoparkları var. Anlayamadığımız kısım ise bazı noktalarda aynı tip bisikletler kilitli olarak duruyor ve o bisiklet otoparklarında kiosk tarzı kartla işlem yapılabilecek minik ekranlar bulunuyor. Tam olarak çalışan bir tane göremediğimiz ve soracak birisini bulamadığımız için herhalde kredi kartıyla kendin bisiklet kiralıyorsun o noktalardan diye düşündük. Ayrıca ginger (Avrupa Yakasındaki Burhan'ın zencosu) kiralamakta oldukça yaygın.
Alanya kalesi, Damlataş mağarası ve liman başlıca görülecek yerler arasında. Limanda harika dizayna sahip yatlar mevcut. Saatlik veya günübirlik turlar düzenliyorlar, çok paranız varsa veya yeterince kalabalıksanız yatlardan birini komple kiralayıp istediğiniz yere açılma imkanınız da var. "Black Pearl" ve "Alanya Korsanları" isimli yatlar karayip korsanlarını andıran dizaynlarıyla gerçekten başarılı.
Damlataş mağarası ise astım hastalarına havasının iyi geldiği söylenen su damlası şeklinde sarkıt kayaların bulunduğu hoş bir mağara. Alanya merkeze 3-4km uzaklıkta. Alanya Belediye'si işletiyor ve giriş tam 4 öğrenci 2,5TL.
Son olarak da asıl başlık açma sebebim Alanya kalesi. Yaklaşık 4km lik bol yokuşlu, virajlı ve dar yollardan arabayla, taksiyle veya belediye otobüsüyle kalenin girişine kadar çıkabilmek mümkün. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olduğu için müze kartınız varsa direk okutup girebilirsiniz yoksa giriş 10TL. Kale güzel tarihi onlarca sarnıç var içerisinde. İç kalede adam atacağı diye bir kısım var. Aşağıya doğru baktığınızda deniz dibinizdeymiş gibi yatay olarak en fazla 5m uzaklıkta gibi görünüyor. Bir yerlerde okuduğum bilgiye göre de oranın denizden yüksekliği yaklaşık 250m imiş. İstediğiniz büyüklükte  istediğiniz kadar taş atın denize ulaştırmanızın mümkün olmadığını söylüyorlar. Biz de aldık boy boy taşlar denedik tabi ki. İlk denemem fiyasko heyecanla biraz daha düşünüp daha ağır bir taş alıp tüm gücümü toplayarak fırlattım. Öyle uzağa öyle ileriye gitti ki taş bir an oradan geçen yatın birisine çarpacağını bile düşünmüştüm fakat aşağıya inene kadar geriye doğru geldi geldi ve tahminime göre denize 2-3m kala bir kaya bloğuna çarpıp sekerek suya düştü ve dalga oluşturdu. Bundan daha iyi bir atış yapamayacağımı düşündüğüm için zorlayıp devam etmedim. Gelelim bu işin hikmetine. Nasıl oluyor da var gücünüzle fırlattığınız taş hemen dibinizde olan denize bir türlü düşmüyor? Benim oradaki gözlemlerime göre olayın sebebi denizden kaya bloğuna doğru olan şiddetli hava akımı. Kıbrıs'tan doğru tüm hızıyla esiyor sanki. Ama eser de her zaman her gün her saat o kadar çok mu eser burayı bir efsane haline getirecek kadar rüzgar eser mi emin olamadım. Bir diğer kulaktan duyma teori ise o kaya bloğunun manyetik bir kütle çekim gücü olduğunu söylüyor.
Olayın bir de efsanevi kısmı var hemen ondan da bahsedeyim. Efsaneye göre bir zamanlar o kalede tutulan esirlere 3 taş atma hakkı verilirmiş. Eğer taşlardan birisini denize ulaştırabilirse hayatı bağışlanır ve özgürlüğüne kavuşurmuş ama hiçbirini yetiştiremezse oradan aşağıya atılarak idam edilirlermiş. Ve bugüne kadar taşı denize ulaştırabilenin olmadığı söyleniyor.
Merak uyandırdıysa sizde bu yazım bi araştırın bakalım neymiş bu Alanya kalesindeki adam atacağı? Hatta yolunuz düşer de giderseniz mutlaka ceplerinize taş doldurup denemenizi tavsiye ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder