24 Temmuz 2013 Çarşamba

Yavru Vatan Kıbrıs

Gezdiğim Tarih: 18-22 Mart 2011
Kişiler: Tek Başıma
Üniversitede 2. sınıfın bahar dönemindeyiz henüz daha vizeler başlamamış. İnternette gezinirken Pegasus'un sitesinde Sabiha Gökçen-Ercan 39TL gibi bir fırsat gördüm. Nerede kalırım ne yaparım diye pek düşünmeden gidiş dönüş uçak biletimi aldım. Cuma günleri dersim yoktu pazartesiyi de ekeyim dedim çünkü kampanyalı en ucuz biletler o tarihlerde vardı. Giderken 04:30 dönerken de 06:40'ta kalkan uçağa bindim neyse ki İstanbul'da E-10 veya Havataş, Kıbrısta da Kibhaş'ın o saatlerde servisleri varmış (http://kibhas.org/).
ODTÜ Kıbrıs kampüsünde okuyan iki arkadaşım sayesinde uygun fiyatlı güzel bir hostel buldum. İsmi Cyprus Dorms (http://cyprusdorms.com/) gecelik 7euroya duşakabinli, sıcak sulu ve klimalı 2kişilik odalarda konaklamanın değerini ancak öğrenciyken cebinizdeki paraları denkleştirip bir yerlere gezmeye gittiğiniz zaman anlayabilirsiniz. İngiliz yaklaşık 35li yaşlarda bir abiyle aynı odayı paylaşmamın konuşarak dilimi geliştirmeye oldukça yardımcı olduğunu söyleyebilirim. Adı üstünde dorms olduğu için tanımadığınız muhtemelen yabancı turistlerle odanızı paylaşıyorsunuz fakat parası çok olanlar veya rahatına düşkün olanlar için gecelik 20-25euro civarına private odalar da mevcut. Hostel eski Girne limanının oralarda ve her yere yürüyerek gitmek mümkün.
Sabahın erken saatlerinde önce Ercan havalimanından Lefkoşe'ye oradan da Girne'ye geçerken ilk dikkatimi çeken otobüslerin direksiyonlarının sağ tarafta olmasıydı. O kadar ilginç geldi ki biz araç geçmek için sollama yaparken onlar sağlama yapıyorlar.
Rezervasyonu internetten hostelin sahibine mail atarak yaptırmıştım sahibi Türk asıllı İngiltere'de yaşayan bir abi ve elimde hiç adres kroki filan yoktu. Tek bildiğim şey limanın oralarda bir yerlerde olduğu. Neyse Girne'ye gelince önce farkında olmadan bir baştan bir başa yürümüşüm şehri. Öğretmen evinin yerini ve fiyatlarını öğrendim, başka alternatif olabilecek kalınabilecek uygun fiyatlı motel,hotel,hostel ve benzeri yerleri keşfettim. Annem öğretmen olduğu için avantajlı konaklama imkanları sağlayabiliyor bazı öğretmen evleri eğer personel yakını kimlik kartınız varsa. Sırtımda sırt çantam hemen hemen tüm Girne'yi yürüdükten sonra limanı bulabilmek için deniz kenarına indim güzel minik bir meydan hemen yanında 5yıldızlı bir otel karşısında ise orduevi ve yemek yiyip bir şeyler içebileceğiniz hoş kafeler var. Sonra kıyıdan kıyıdan ilerleyerek limanı buldum. O ana kadar kimseye yer yön yol sormadan geldim. GPS gibi bir özelliğim de vardır gittiğim yerlerde kolay kolay kaybolmam yönlerimi çok iyi tayin ederim ve bir gittiğim yolu genellikle beynimdeki haritama kaydeder bir dahaki seferlerde rahatça bulabilirim. Limanda başladım sorup soruşturmaya nerededir bu Cyprus Dorms diye kimse bilmiyor. Sonra ara sokaklarda gezinirken bir internet kafe bulup girdim kendi internet sitelerinden adresi aldım ve internet kafeyi işleten bayana sokağın nerede olduğunu tarif ettirip kalacağım yere ulaştım. Kimse yoktu bir telefon numarası bırakılmıştı onu aradım ve zenci çok anlaşılır net bir ingilizcesi olan çat pat türkçe de konuşabilen bir abi gelip rezervasyon mailimi ve bilgilerimi kontrol edip kaydımı ve ödemeyi aldı. Uykusuz ve yorgun olduğum için bir süre dinlenmek istedim. Şansıma o gün de hostel eski binasından 50mt ileride yeni daha güzel bir binaya taşınıyormuş. Eski binada ortalık bir yerde bulduğum bir çekyata kıvrılıp uyudum bir kaç saat. Yataklar perdelerle ayrılmış ve bir odada 6-8 kişi kalıyordu genelde fakat pek insan yoktu uyuyan bir iki turist dışında. Akşama binanın taşınacağını ve yeni binadaki odalarda konaklayacağımızı söylediler fakat temizlik, klima montajı, yatakların taşınması gibi işler devam ettiğinden oda tam olarak hazır değildi. Hemen sırt çantamı alıp dolaşmaya başladım öğle yemeği yedim ve bir sürü mağaza dükkan gezdim. Bir yandan da ODTÜ Kıbrıs'ta okuyan arkadaşlarımla iletişim halindeydik cumartesi günü Girne'ye geldiler görüştük bir şeyler yedik ve ertesi gün kampüslerindeki korku gecesine davet ettiler beni. Ben de baktım Girne'de gezilecek yerler bitti değişiklik olsun üniversite gençliği eğlencelidir gelmişken farklı yerler göreyim ve arkadaşlarımla vakit geçireyim diye atladım gittim. Girne'ye 45-50km uzaklıkta olan ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü oldukça büyük, yeni ve güzel binalarıyla yurtlarıyla göz kamaştırıyor. En büyük eksiği ise içerisinde yeterince öğrenci olmaması.
Korku gecesi düzenleyen kadronun içinde benim iki arkadaşım da olduğu için onlarla birlikte geceye hazırladık ortamı. Örümcek ağları, siyah perdeler, beyaz dumanlar, kırmızı ışıklar, kandan şaraplar, ses efektleri vs. derken kendimi bir anda makyaj odasında buldum. Taa İstanbullardan gelmişsin seni de boyayalım sen de gecenin bir parçası ol dediler tamam dedim. Oturttular beni bir koltuğa ve başladılar yüzümü beyazlaştırıp soluklaştırmaya. Daha sonra yara ve kan efekti ekledikleri yüzleri izledim nasıl makyaj yaptıklarını. Biraz biliyordum lisede tiyatroda oynarken bizim de çok özel bir makyözümüz vardı çok yetenekli bir ablaydı.
Konsept şu şekildeydi karanlık yer yer kırmızı ışıkla aydınlatılmış bir holden insanlar içeri alınacak ve film gösteriminin yapılacağı salona gidene kadar korku dolu yollardan geçeceklerdi. Vampir kızlar, korkunç tipli oğlanlar, zombiler, dumanlar, sesler filan tam en son her şey bitti artık salona giriyoruz dedikleri an giriş kapısındaki siyah perdenin arkasından makyajlı suratım ve siyah kıyafetimle fırlayarak insanları korkutuyordum ve fazlasıyla eğlendim. Sevgilisiyle gelip korkudan erkek arkadaşının üstüne atlayanlar, kız kıza gelip ikisi birden korkup kapıya çarpanlar, korkudan has.. diye küfredip erkekliğe bok sürdürmemeye çalışan tipler filan.
Herkes salona yerleştikten sonra biz de ekiptekilerle birlikte yerimizi aldık ve sabahlara kadar arka arkaya devam edecek korku filmleri gösterimlerine katıldık. Yanlış hatırlamıyorsam 3 film gösterildi, 1 veya 2 tanesini izleyip diğerlerinde solonun büyük bir çoğunluğu sızmış durumdaydı. Tabi ki ben de o çoğunluğun içindeydim.
Sabah erken saatlerde gelen taksi-otobüs tadında bir araçla Girne'ye geri döndüm. Marketten ekmek, reçel, krem peyniri, meyve suyu gibi şeyler alıp limanın denize sıfır olan kayalıklarında oturarak güzel bir kahvaltı yaptım. Daha sonra hediyelik eşya, bol bol değişik şekillerde bira bardakları ve Türkiye'den arkadaşların verdiği siparişlere göre içki, sigara gibi ürünlerden alıp çantamı hazırladım. Bir tane de yeni valiz aldım kendime.
Akşam yemeği için lezzetli ve uygun fiyatlı bir dürümcü keşfedip karnımı doyurdum ve Kibhaş'ın ofisine giderek servis saatlerini otobüsün nereden kalktığını filan öğrendim. Yine sabahın erken saatlerinde hostelden ayrılarak havalimanı servisine bindim. Ercan havalimanında çok sayıda hellim peyniri satan yer görünce meşhur herhalde diye düşünerek ev arkadaşlarımı da mutlu etmek amacıyla aldım biraz.
Sabiha Gökçen'e döndüğümde freeshopa uğrayıp 2 şişe daha içki alarak yurtdışından alkol getirme miktarlarını aştım ve çıkıştaki gümrük görevlilerinin Kıbrıs'tan gelen uçaktaki yolcuların çoğunun valizini x-ray makinesine koyarak incelediklerini gördüm. Bunun üzerine yasal miktarı aşmayacak kadar içki ve sigarayı valizime fazlalık olan şişeleri ise sırt çantama koyarak beni durdurmasalar bari diye dua ederek çıkışa doğru ilerledim. Gümrük görevlisinin valizinizi makineye koyabilir misiniz lütfen uyarısı üzerine heyecanım tavan yapsa da hemen arkasından sırt çantanızı koymanıza gerek yok demesiyle derin bir nefes aldım. Sonuçta kaçakçılık yapmıyorum arkadaşlarıma yakın çevreme getirdiğim için vicdanım rahat.
Aklınızda bulunsun KKTC'ye pasaportunuz olmasa dahi T.C. nufüs cüzdanınızla giriş çıkış yapabiliyorsunuz. Söylenenlere göre pasaportunda KKTC mührü olan kişileri Yunanistan sınırından içeri almıyormuş. Ben bunu daha sonradan öğrendim yeşil pasaportuma damga vurdurarak giriş çıkış yaptım ileride yolum Yunanistan'a düşer de sorun yaşar mıyım bilmiyorum. Pek bir önemi de yok zaten ya yeşil pasaportum var diye sorun etmezler ya da ben 25 yaşımı doldurduktan sonra pasaport defterim değişeceği için KKTC mührünü göremeyecekleri için sorun olmaz diye düşünüyorum. En kötü ihtimal Shengenle başka avrupa ülkesine gidip oradan geçiş yaparım çok gitmem gerekirse Yunanistan'a. Son olarak da bugüne kadar yurt dışına gidip geldiğimde hiç çantamı kontrol etmemişlerdi. Diğer hava limanlarında nasıl davranıyorlar bilmiyorum ama Sabiha Gökçen'de Kıbrıs'tan gelen uçağın yolcularının valizleri hep kontrol ediliyor bu konuda dikkatli olmanızı tavsiye ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder